15 Haziran 2025, Pazar
08:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Barış Diplomasisi Trafiği

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Barış Diplomasisi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail–İran arasındaki gerilimin tırmandığı bir dönemde oldukça aktif diplomatik bir trafiğe hız kazandırdı. Erdoğan, bölgesel çatışma riskini düşürmek amacıyla bir dizi telefon görüşmesi gerçekleştirerek barış çağrısında bulundu  .

 Telefon Diplomasisi – Kim, Ne Konuştu?

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmesinde, Erdoğan İsrail’in “tansiyonu düşürmesi” gerektiğini ve çatışmaların durdurulmasının önemini vurguladı .

 

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile görüşmesinde, 

İsrail’in İran’ı hedef alan saldırılarının bölgesel istikrarı tehdit ettiğini, nükleer müzakerelerin sabote edilmemesi gerektiğini belirtti  .

 

Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığı görüşmede, İsrail’in hukuk tanımaz adımlarının küresel güvenlik açısından endişe kaynağı olduğunu dile getirdi  .

 

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile görüşmesinde ise saldırıların uluslararası barış gündemini sekteye uğrattığı ve müzakerelere zarar verdiği mesajı paylaşıldı  .

Ayrıca İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, hem sivil kayıplar nedeniyle taziye mesajı verdi hem de diplomatik sürecin tek çözüm olduğunu vurguladı  .


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Değerlendirmeleri ve Uyarıları

Erdoğan, İsrail’in nükleer tesislere yönelik müdahalelerinin uluslararası hukuk ihlali olduğunu ve Gazze’deki trajedinin bu saldırılarla gölgelenmemesi gerektiğini belirtti  .

 

Bölgenin yeni bir büyük krizi kaldıracak kapasitesi olmadığını, çatışmanın göç krizi gibi yıkıcı sonuçlar doğuracağını ifade etti  .

 

Natanz’daki potansiyel nükleer sızıntı riskine dikkat çekerek, problemin askeri değil diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini vurguladı  .

 

Türkiye: Barışın Merkezi Oluyor

Bu hamlelerle birlikte Erdoğan, Türkiye’yi uluslararası barış diplomasisinin merkezi haline getirme kararlılığını pekiştiriyor:

Mayıs ve Haziran aylarında Türkiye; Ukrayna–Rusya barış görüşmeleri (İstanbul’da 2 Haziran) için arabuluculuk yaptı. Erdoğan, hem Putin–Zelenskiy hem de Trump’ı toplantılara dahil etme niyetini açıkça belirtti  .

Ayrıca 12 Aralık 2024’te Etiyopya–Somali arasında Ankara’da gerçekleşen “Ankara Deklarasyonu” Türkiye’nin Afrika’daki barış rolüne örnek teşkil etti  .

Stratejik Gözlem

1. Aktif diplomasi: Erdoğan, kritik anlarda batı ve doğu eksenindeki devletlerle hızlı diyaloga girdi.


2. Uluslararası pozisyon: Hem bölgedeki diplomatik aktörlerle temas kuruyor hem de barış merkezi olma söylemini somutlaştırıyor.


3. Risklere dikkat çekme: Nükleer risk, göç dalgası ve hukuk ihlalleri gibi konularda kamuoyu duyarlılığı yaratıyor.

Türkiye, Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde İsrail–İran geriliminde aktif arabulucu rol üstleniyor; aynı zamanda Rusya–Ukrayna süreçlerine de ev sahipliği yaparak barış diplomasisini geniş kapsamlı hale getiriyor. Ankara, diplomatik söylemini barındırdığı stratejik dengelerle güçlendirirken, çatışmaların mümkün olan en kısa sürede diyalog yoluyla çözülmesine ağırlık veriyor.